Giriş Yap   |   Üye Ol Ücretsiz İlan Ver
Barok Mimari


Barok Mimari

17.04.2023 tarihinde oluşturuldu.

Barok mimari, 17. yüzyılda İtalya’da ortaya çıkan ve Avrupa’nın geri kalanına ve nihayetinde ABD’ye yayılan oldukça zengin bir yapı, tasarım ve sanat tarzıdır. Son derece ayrıntılı formlar, mermerler, büyük ölçekli dekorasyon elementleri ve parlak renkler içerir. Barok tarz, Roma Katolik Kilisesi’nin ihtişamını temsil etmektedir.

Barok tarzdaki resimler ve heykeller, İtalya ve Batı Avrupa’daki binaların ayrılmaz bir parçası haline geldi. Aslında mimarlar, kiliseler gibi yapıları, kare duvarları ve geleneksel yapı formları olan bir kutunun aksine, büyük heykeller olarak görüyorlardı. Bu yazımızda sizlerle Barok Mimarisini ve referans aldığı temel özellikleri paylaşmak istedik.

Barok Mimarisinin Tarihi

Barok mimarisi, ilk olarak 16. yüzyılda İtalya’da başladı ve çalkantılı bir döneme yanıt olarak gelişti. İktidardakiler, mimariyi ve sanatı güç, zenginlik ve şöhret sergilemenin bir yolu olarak kullanmak istediler. Bu hiçbir yerde Katolik Kilisesi’nin Protestan Reformuna verdiği tepkiden daha belirgin değildir.

Bu süre zarfında, dini liderler ünlü hale gelen kültür ve sanat biçimlerini rahatlıkla etkiliyebileceklerdi. Katolik Kilisesi için bu etkiyi korumanın en önemli yolu görkemli kiliseler ve katedraller yapmaktı.

Görevlendirilen sanatçılar ve mimarlar, Rönesans’ın güzellik ve gerçekçilik kavramlarını yeniden canlandırmaya başladı, ancak bu sefer daha da süslü ve abartılı bir şekilde. Barok dönemde sanatçılar, duygu ve sadakati uyandırmayı amaçlayan birkaç yeni teknik geliştirdiler.

Barok Mimarisinin Avrupa’ya ve Güney Amerika’ya Yayılması

Papa ve diğer Katolik hükümdarların bu akımı desteklemeleriyle; stil, kolonizasyon nedeniyle hızla Avrupa’ya ve Güney Amerika’ya yayıldı. Kuzey Amerika’da barok mimarisi Avrupada olduğu kadar etkili olamadı. Çünkü; o dönemlerde Kuzey Amerika henüz daha yeni sömürgeleştirilme aşamasındaydı.

Barok mimarisi ülkeden ülkeye ince farklılıklar gösteriyordu. Kimi Avrupa ülkelerinde Barok mimarisi en abartılı biçimde kullanılırken, kimi Avrupa ülkelerinde geleneksel mimarinin yanında kullanılmaya başlandı.

Barok tarzı popüler hale geldikçe, mekanlar yaşam tarzlarına uyacak şekilde temel özelliklerini değiştirdi. Çoğu durumda, binalar yoğun bir şekilde dekore edildir ve sıra dışı ve hatta bitmemiş gibi görünen unsurlar içermekteydi. Barok mimarisinin dünyaca iki ünlü örneği, Santa Susanna kilisesi ve İtalya’daki Caserta Sarayı’dır.

Barok Mimarinin Karakteristik Özellikleri

Özellikle inşaatçılar çeşitli tarzdaki formları bir arada kullandıklarında, mimari tarzlar arasında ayrım yapmak çok zor olabilir. Bir yapının barok mimarisi özellikleri taşıyıp taşımadığını anlayabilmek için bazı temel unsurlara dikkat etmemiz gerekir.

Kubbeler – Barok mimarisinde büyük kubbeler sıkça kullanılmaktadır. Barok mimarisinde bu kubbeler genellikle bir yapının merkezinde konumlandırılmıştır.

Ayrıntılı motifler ve süslemeler – Barok mimarisinde bir mekanın ihtişamını ve kutsallığını arttırmak için abartılı düzeyde ayrıntılara yer verilmiştir.

İçte ve dışta gösterişli heykeller – Barok mimarisinde heykeller alçı veya mermerden yapılmıştır ve yüksek kontrastlı renkler ve dokular içermektedir.

Dikkat çekici öğeler – Bunlar arasında kavisli duvarlar, boyalı tavanlar, tonozlu tavanlar, sütunlar, heykeller, kemerler, nişler ve çeşmeler. Barok mimarisinde bu öğelerin çoğu, dinamizm olarak bilinen bir hareket hissi vermek amaçlı kullanılmıştır.

Mansard Çatı – Bu çatı, farklı eğimli iki adet dam yüzeyi bulunan çatı tipine denir.Bu çatı modeli, Fransız Barok mimarisinin temel bir özelliğidir ve birçok şatoya veya kır konağına dahil edilmiştir. Bu çatı uygulaması günümüzde Fransız Çatı olarak da bilinmektedir.

Barok Mimarisi ve Rönesans Mimarisi Benzerliği

Rönesans dönemi 1400 ile 1600 yılları arasında gerçekleştir ve bu dönemin hemen ardından Barok dönemi başladı. Hal böyle olunca Barok mimarlar, klasik formları hem Rönesansın son döneminde hem de Barok dönemin başlangıcında kullandılar. Örneğin Aziz Petrus Bazilikası, Vatikan kentinde Rönesans’tan esinlenen özelliklere sahip tasarlanmış bir Barok kilisedir.

Barok Mimarisinde Işığın Önemi

Barok döneminde sanatçılar ışığa yakından ilgi gösterdiler. Barok mimaride yüzeyler, ışığın nasıl yansıtılacağına göre seçilirdi ve yüzeylerde kontrast yaratabilmek için yoğun ışık ve karanlık beraber kullanılırdı. Bu etkiyi binaların kasıtlı olarak karanlık bırakılan alanlarında olduğu kadar resimlerde de görebilirsiniz. Bu etki sanat dünyasında Chiaroscuro olarak bilinmektedir.

Barok Mimarisi ve Sömürgecilik Bağı

Avrupa sömürgeciliği, Barok binalarda görülen zenginliğin bir kısmının finanse edilmesinde önemli rol oynamıştır. Özellikle İspanya ve Fransasız sömürgelerinden elde edilen gelirler, dönemin yöneticilerinin güçlerini en üst düzeyde sergilemek için ayrıntılı saraylar ve konaklar inşa etmelerine yardımcı olmuştur.

Barok Mimari Türleri

Barok mimarinin farklı tarzları ve dönemleri bulunmaktadır. Barok estetiği iki stille tanımlanır. Bunlardan ilki tam Barok ve diğeri de ölçülü Barok olarak bilinir. Tam Barok uygulamaları döneminin ilk yüzyılı boyunca güneybatı Avrupa’da daha yaygın olarak görülmektedir. Ölçülü Barok ise 1675-1725 arasındaki dönemde kuzeybatı Avrupa’da görülmektedir.

Barok Kelimesinin Anlamı

Barok kelimesi kusurlu inci anlamına gelmektedir. Barok mimarisi; kelime anlamı da dikkate alındığında, dönemin aşırı zenginliğini ve dramını bir arada yansıtan bir stil olarak bilinir.

Özetle, Barok mimarisi 17. yüzyılda İtalya’da ortaya çıkan teatral bir yapı tarzıdır. Barok tarzdaki yapılar ağırlıklı olarak kiliseler, konaklar ve saraylardı. Bu mekanlarda Barok mimari kullanılarak zenginlik, güç ve estetik en abartılı şekilde yansıtılmaya çalışılmıştır. Kuzey Amerika’da ise Barok mimarisi yok denecek kadar azdır. Fakat; dinamizm ve Chiaroscuro gibi belirli temalar diğer sanat formlarına ve yapı tarzlarına uygulanmıştır.