Gotik Mimari
Gotik mimari, Avrupada 12. yüzyılın ortalarında ortaya çıkan ve 16. yüzyıla kadar devam eden bir mimari akımdır. Gotik mimari, vitray pencereleri, sivri kemerleri ve uçan payandaları ile bilinir. Bu stil genel olarak Avruda bulunan devasa kliseler ve ketedrallerde görülmektedir. Bu akımın ilk ortaya çıkış yeri de Fransa olarak kabul edilir.
Bir yapının Gotik tarzda yapılıp yapılmadığı için toplam 5 ana unsura dikkat edilir. Yapıda sivri kemerler, vitray pencereler, uçan payandalar, çok süslü bezemeler ve oluklu tonozlar olması gerelmektedir. Bu akımın uygulandığı dönemde bu ana unsurlardan bir veya daha fazlası eksik olduğu taktirde; yapı Gotik minimarinin dışında bir yapı olarak değerlendirilirdi.
Gotik tarz ağırlıklı olarak katedraller ve kilislerde uygulandığından gotik mimariye sahip kişisel bir konut bulmak neredeyse imkansızdır. Gotik mimari akımı yaklaşık dört yüzyıl boyunca Avrupanın dört köşesinde farklı binalarda da uygulanmıştır.
Gotik Mimari Tarihi
Gotik mimari, 12. Yüzyılın ortalarında ilk gün yüzüne çıktığında adına “Fransız Eseri” denilmekteydi. İlerleyen yıllarda bu mimari akımı tüm Avrupa’ya yayılarak kutsal mekanlarda sıkça tercih edilmeye başlandı. Fransız mimarlar Gotik tarzı kullanarak şehirlerde devasa yapılar inşa etmeye başladılar. Bu Gotik tarzda inşa edilen yapıların temel amacı şehrin karakteristik özelliğine boyutsal ve sanatsal anlamda daha fazla değer katmaktı. Daha sonraları Roma Katolik Kilisesi de bu mimari akımı benimseyerek 16. Yüzyıla kadar birçok kilisede bu akımın kullanılmasına izin verdi.
Gotik Mimari Tarihinin Aşamaları
Yüksek Gotik Dönemi – Bu dönem 1250 yılında başladı ve 1300 yılına kadar devam etti. Bu dönemin ilk Gotik mimar. eseri de Fransada bulunan Chartres Katedralidir. Bu dönemde kullanılan mimari stil aynı zamanda Rayonnant stili olarak da bilinir. Rayonnant tarzının en belirgin unsurlarından biri, devasa dairesel gül pencereler de dahil olmak üzere büyük vitray pencerelerdir. Rayonnant stili adını bu pencerelerin oymalarından almaktadır.
Geç Gotik Dönem – Bu dönem 15. Yüzyılın başında başladı ve 16. Yüzyılın sonlarına kadar sürdü. Bu dönemde Alman mimarlar tonozlu tavanlara sahip kiliseler tasarladılar. Diğer taraftan; ada ülkesi İngiltere ise dikey çizgilerin ağırlıklı olduğu tasarımlara yöneldiler.
Gotik mimaride birçok Romanesk özellik göze çarpsada, dönemin mimarları Romalılara özgü kalın duvarları tasarımlarında çok kullanmadılar. Bunun sebebi de yüksek yapı elde edebilmek için daha ince duvarlara ihtiyaç vardı. Götik dönemin mimarları tasarımlarının sanki gökyüzüne değiyormuşçasına yüksek olmalarını istiyorlardı ve bu yüzden tasarımlarında uçan payandalar kullandılar.
Günümüzde Gotik mimari ile inşa edilmiş yeni bir yapı bulunmamaktadır. Avrupa ve Kuzey Amerikaya tatile gidenler bu dönemin en güzel özelliklerini Paris ve New York da görebilirler. Özellikle Avrupada bu mimari akımın tüm ihtişamını yansıtan birçok klise bulunmaktadır.
Gotik Mimaride Bulunması Gereken Unsurlar
Uçan Payandalar
Uçan payandalar bir kemerin yarısıdır ve ağırlığı daha yüksek bir seviyeden daha düşük bir seviyeye dağıtmak amaçlı kullanılır. Gotik mimarisinin en önemli unsurlarından biri olan uçan payandalar yüksek ve ağır bir yapının yük dağılımı en iyi şekilde sağlamak amaçlı kullanılmıştır. Uçan payandalar ilk olarak Gotik döneminde kullanılmıştır.
Vitray Pencereler
Gotik mimari stilinin bir diğer özelliği de vitray pencerelerdir. Vitray pencereler gotik döneminde sıkça kiliselerde kullanılmıştır. Bu dönemde kullanılan pencereler yuvarlaktır ve amacı mümkün olan en üst seviyede ışığı içeri almaktır. Gotik döneminde inşa edilen kiliselerin neredeyse tamamında vitray pencerelere yer verilmiştir.
Oluklu Tonozlar
Gotik dönemin mimarları gökyüzüne ulaşan yüksek yapılar inşa edebilmek için geleneksel kirişler yerine birbirine paralel şekilde yerleştirilmiş kemerli veya oluklu tonozlar kullanmayı tercih ettiler. Bu kemerli ve oluklu tonozlar sadece görsel anlamda değil yapısal anlamda da binanın ağırlığına büyük destek sağlıyordu.
Sivri Kemerler
Gotik dönemin mimarları Romanesk tarzdaki yuvarlak kemerler yerine İslami tarzda kullanılan ince ve sivri kemerleri tercih ettiler. Bu tipteki kemerlerin temel kullanım amacı tavan yüksekliğini daha vurgulu hale getirmek idi. Aynı zamanda bu kemerler sembolik anlamda da cennete işaret ediyor idi.
Dekoratif Bezemeler
Gotik mimari yapıların içi kadar dışına da çok önem veren bir mimari akımdı. Bu dönemde inşa edilen yapıların dış cephelerinde farklı ölçülerde pervazlar, işlemeli sütunlar ve heykeller kullanılmaktaydı.
Gotik Mimari Özelliği Taşıyan Yapılar
Gotik mimari günümüz turizmininde çok önemli bir yere sahiptir. Dünyanın dört bir yanından gelen turistler, Avrupanın en önemli şehirlerinde Gotik tarzda inşa edilmiş binaları görebilmek için birbirleriyle yarışırlar.
Bu binalardan bazıları;
İngiltere, Londra, Westminster Abbey,
Fransa, Paris, Notre-Dame Katedrali,
İtalya, Milano, Duomo di Milano,
İspanya, Barselona, Barselona Katedrali,
Avusturya, Viyana, Aziz Stephen Katedrali,
ABD, New York, Trinity Kilisesi
ABD, New York, St. Patrick Katedrali
ABD, Washington D.C., Washington Ulusal Katedrali